29 Aralık 2009 Salı

Unisbul.com, 2009 sektör analizi yapıyor !

http://www.haber7.com/haber/20091229/En-fazla-maas-veren-meslek-gruplari.php

http://www.ekotrent.com/haber/20091229/Hangi-meslek-cok-kazandiriyor.php

30 Kasım 2009 Pazartesi

Geleceğin Patronu Sertaçhan


http://sertachanerat.blogspot.com/

Bloğu ziyaret ediniz.. Geleceğin patronuyla iletişime geçiniz.!

20 Kasım 2009 Cuma

http://www.dijimecmua.com/

Turkish time gibi bir çok dergi e-mecmuada.

Yeni ürün geliştirmenin temel ilkeleri

KOBİ'lerin pazara yeni bir ürün sunarken dikkat etmesi gereken 3 temel unsur
bulunuyor. Pazara sunmaya hazırlandığınız ürün,
*Ya işletme bilimindeki tanımıyla 'niş' bir pazara yönelik olmalı
*Ya, mevcut ürünlerden birinin yeni versiyonu, ya da onun devamı olmalı
*Ya da pazardaki diğer ürünlerle rekabete yönelik yenilikçi bir özelliğe
sahip bulunmaladır.
Küçük şirketlerin yenilikçi bir ürün geliştirmeleri, teknolojik alanda
büyüklerle rekabet etmeleri kolay olmadığı için genellikle mümkün değildir.
O nedenle, KOBİ'lerin pazara sunduğu ürünlerin başarısı, 'niş' pazarı
bulabilmelerinden geçer.

Küçük ya da çok özel ilgi alanlarına hitap eden 'niş' pazar segment'leri
genellikle büyük şirketlerin ilgisini çekmez. Bunun da bir kaç nedeni
vardır.

*Öncelikle, büyükler, küçük şirketlerin bu çok özel alandaki uzmanlığından
çekinirler.

*Kimi durumlarda ise, 'niş' alan bölgesel ölçeklidir ve o alanda faaliyet
gösteren küçük şirketin o bölgeye ilişkin engin bir deneyimi vardır.

*Veya 'niş' pazardaki şirketin, dağıtım kanalları konusunda büyük bir gücü
vardır; büyük şirket dağıtım kanalında aynı güce ulaşmasının büyük bir
yatırım gerektirdiğini farkeder.

*Ve son olarak, 'niş' alan, büyük şirket için yeterince karlı değildir...

Ama her durumda küçük girişimciler, pazara yeni ürün sunmanın gerektirdiği
maliyetleri ne oranda karşılaybildiklerini dikkatli bir şekilde
değerlendirmelidir.

Bu maliyetler:

*Yenilik yapmak
*Yeni ürün geliştirmeye yönelik araştırma geliştirme faaliyetlerine kaynak
ayırmak
*Tüketicileri yeni ürüne ilişkin olarak eğitecek tanıtım faaliyetine bütçe
ayırmak
*Ve yeni ürüne ilişkin reklam çalışmaları yapmaktır.

Bu çalışmalar gerçekleştirilmeden pazara sunulan ürünlerin başarısı,
talihten öte bir şey değildir ve bir dahaki sefere aynı başarının
tekrarlanma ihtimali son derece zayıftır.

Referans: http://www.turkticaret.net/business_center/haber.php?id=174

Kariyer.net genel müdürü Yusuf AZOZ ile geleceğin iş alanları ve unisbul.com 'un konumu üzerine sohbet ettik.


Yusuf Azoz kimdir?



Kariyer.net Internet üzerinden iş ve eleman bulmayı sağlayan bunun yanısıra İnsan Kaynakları alanında önemli bir içerik sağlayacı olan bir girişim. Türkiye’de en çok kullanıcıya sahip web sitelerinden biri olan Kariyer.net genel müdürü Yusuf Azoz’la hizmetleri ve iş bulmanın incelikleri üzerine söyleşi gerçekleştirdik

Geçen sene Kariyer.net’e katılarak Genel Müdür görevini yürütmeye başladınız, öncesinde ise Telekomünikasyon sektöründe yöneticilik yaptınız, kariyer serüveninizi dinleyebilir miyiz ?

Boğaziçi Üniversitesi Elektrik/Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra, yüksek lisansımı ABD’de Pennsylvania State Üniversitesi'nde elektrik mühendisliği üzerine yaptım. İş hayatıma ABD’de başladım. Bell Labs kökenli Telcordia Technologies'de katma değerli servisler alanında da üst düzey danışmanlık görevinde bulundum. 2001-2007 yılları arasında Turkcell'de katma değerli servislerin büyümesi ve gelişmesinde farklı görevler üstlendim. Kariyer.net Genel Müdürü olarak görevime başlamadan önce Turkcell Katma Değerli Servisler’de Bireysel Servisler Bölüm Başkanlığı yapmaktaydım.

Kariyer.net şirketler, iş arayanlar, İnsan Kaynakları şirketleri gibi birçok farklı paydaş için direkt veya dolaylı değer yaratıyor. Siz kendi müşterinizi ve ana hizmet alanınızı nasıl tanımlayabilirsiniz?

Kariyer.net olarak kurulduğumuz 1999 yılından bu yana ülkemizde insan kaynakları hizmetlerinin internet ortamına taşınmasına öncülük ediyoruz. İş arayan adaylarla personel arayan işverenleri internet ortamında bir araya getiren mükemmel bir sisteme sahibiz. . Sadece iş ilanı yayınlamak için bir platform oluşturmakla kalmıyor, iş arayanların başvurularını en hızlı ve etkin şekilde gerçekleştirmesini, işveren tarafından başvuruların yönetilmesini ve en doğru adaya en kısa sürede ulaşmasını sağlayan eksiksiz bir altyapı sunuyoruz.

Biz kendimizi işverenler ve iş arayan adaylar arasında bir köprü olarak görüyoruz. Aynı zamanda da hem işverenlere hem de adaylara yönelik bir bilgi platformu olarak da üzerimize düşen görevleri en ince ayrıntısına kadar yerine getirmeye çalışıyoruz. Bu çerçevede, 2007 yılında yaptığımız etkinlikler, sektörlere ve bölgelere özel projeler, kurumsal sosyal sorumluluk projeleri, yerel ofislerimiz ve sitemizdeki bilgi yüklü sektörel sayfalarımızla insan kaynakları sektörü için tam anlamıyla bir değer yarattığımızı düşünüyorum.

Şirketler ilanlara gelen cevaplar dışında veritabanınızı da sorgulayabiliyorlar. Şirketler en çok hangi kriterler üzerinden arama yaparlar? Kullanıcılar özgeçmişlerini oluştururken bu bağlamda nelere dikkat etmelidir?

Şirketler eğitim durumu, iş deneyimi gibi alanlara yönelik aramaları sıkça yapıyorlar ama bunların yanı sıra işin gerektirdiği niteliklere yönelik farklı kriterler de söz konusu oluyor tabii ki. Bu nedenle özgeçmişlerin titizlikle ve önerilen tüm alanların doldurularak hazırlanması büyük önem taşıyor. Özgeçmişin fotoğraflı olması işverenlerin aradığı bir özelliktir. Fotoğraf, ne çok ciddi, ne çok laubali olmalı. Başvurulara ön yazı eklemek, adayın kendini ifade etmesi için olumlu bir adım olabiliyor. Bunu yaparken uzun ve detaylı bilgi veren cümlelerden kaçınmak gerekir.

Özgeçmiş, mutlaka güncel olmalıdır. Özgeçmiş, adayın uzmanlığı ve deneyimlerine göre bir, iki ya da çok nadiren üç sayfa uzunluğunda olabilir. Adaylar, özgeçmişlerini bir ürünün reklam aracıymış gibi düşünmeli. Özgeçmişinizi görecek kişi, kısa bir süre içinde özgeçmişinizi gözden geçirerek sizin şirket için neler yapabileceğiniz konusunda ilk izlenimini edinir.. Özgeçmişinize neyi hedeflediğinizi açıkça ortaya koyacak bir mesajla başlayın. Özgeçmişinizin üçte birini, kolay okunabilir ve ilgi çekici bir formatta kişisel özelliklerinize ayırın.

Güçlü bir özgeçmiş tasarımı, okuyanı kendine çeker. Kötü düzenlenmiş ve okunması zor bir özgeçmiş, muhtemelen ihmal edilir; okuyan hakkınızda bilgi edinemez. Kariyer.net’te işverenlerin özellikle dikkat ettiği kriterler doğrultusunda düzenli ve kullanışlı bir özgeçmiş şablonu bulunuyor.

Özgeçmişlerde cümle yapısının doğruluğuna ve düzgün imlaya özen gösterin. Başarıyla tamamladıklarınızı yazmaktan çekinmeyin, çünkü belki bir daha asla bu fırsatı yakalayamayacaksınız. İlgi alanları, ödüller, gönüllü faaliyetler, yayınlanmış eserler gibi bilgiler başvurulan iş ya da kariyer hedefleri açısından önem taşıyorsa anlatılmalıdır.

Kariyer.net olarak ‘Recruitment Network’ adında uluslararası birliğin de üyesisiniz, bu birliğin amacı nedir?

Network sistemine katılmakla küresel bir online İK sistemi içerisinde yer alıyoruz. İngiltere, İsviçre, Almanya, Polonya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, İtalya da dahil olmak üzere 24 Avrupa ülkesinin lider online insan kaynakları sitesini bir araya getiren Network, işverenlerin global istihdam ihtiyaçlarına, üye firmaların yerel tecrübeleri ile çözümler sunuyor. Kariyer.net kullanıcıları sitemiz üzerinden bu 24 ülkede faaliyet gösteren firmaların ihtiyaçlarına yönelik ilanlara da ulaşabiliyorlar. Aynı zamanda yurtdışında yatırım faaliyetinde bulunan firmaların da yurtdışında yatırım yaptıkları ülkeye yerel insan kaynağı ihtiyacına da Recruitment Network üzerinden cevap vermemiz mümkün.

Elinizdeki iş alanları sıklık verilerinden herhangi bir analiz çıkarıyor musunuz?. İlgili eğitimi almış bir kişi için bugünlerde en hızlı iş bulabileceği sektör hangileridir sizce?

Elimizdeki Türkiye’deki istihdam hareketleri ile ilgili muazzam bir bilgi var, ve bu bilgiyi sürekli analiz ederek gerek iş arayan adaylarımıza gerekse işveren müşterilerimize yönelik daha iyi hizmet vermek için bu bilgiyi kullanıyoruz.

Son dönemde özellikle mağazacılık ve perakendecilik sektöründe önemli bir hareketlilik söz konusu. Bunun yanı sıra yabancı sermayenin ilgi gösterdiği alanlarda da hareketlilik görülebilir. Son yıllarda özellikle bilişim ve telekomünikasyon alanlarında hizmet veren firmalar önemli atılım içindeler.

Perakendecilik ve mağazacılık sektöründe en çok aranan pozisyonlar satış danışmanlığı, kasiyerlik ve mağaza müdürlüğü gibi alanlarda yoğunlaşıyor. Teknoloji firmaları en çok yazılım uzmanı arıyor. Nitelikli elemanın en zor bulunduğu sektörün bilişim sektörü olduğunu söyleyebiliriz.

Bankacılık ve finans sektöründe son dönemde yaşanan hareketlilik, işe alım cephesinde de görülüyor. Bu alanda kurumsal ve bireysel pazarlamacılar ile beraber finansal hizmet satışçıları, risk yöneticileri, bireysel ürün yöneticileri, hazine ve menkul değerler yöneticileri, kredi kartı satışçıları gibi bankacılıkla ilgili neredeyse tüm pozisyonlarda ilan yayınlanıyor. Fakat, ağırlığın satış ile ilgili pozisyonlarda olduğunun da altını çizmek gerekir. Çağrı merkezi hizmetlerinin gitgide önem kazanmasıyla birlikte, bu görev için müşteri temsilcileri de aranıyor.

Verdiğiniz bilgiler için çok teşekkürler. Eklemek istedikleriniz var mı?

Kariyer.net olarak yeni ürün ve hizmetlerimizle sektörümüzde öncü rol üstleniyoruz. . Bu çerçevede yakın zamanda hayata geçirdiğimiz ‘’Robot İK’’ hizmetinden söz etmek isterim. Şirketlerin özgeçmiş incelemek için yaptıkları tüm manuel işlemleri otomatikleştiren Robot İK ile hem şirketlerin insan kaynakları profesyonellerinin daha etkin çalışmasını hem de aradıkları adaylara çok daha kolay ulaşmasını sağlıyoruz. Robot İK, gelen başvuruları önceden belirlenen kriterlere göre otomatik olarak ayrıştırıyor ve farklı gruplarda topluyor. İstenirse, gruplara göre tanımlanan cevap mektuplarını da adaylara gönderiyor. Kısacası eskiden manuel olarak yapılan tüm işlemler otomatikleşiyor ve daha da fazla zaman kazanılıyor.

Son olarak geçtiğimiz hafta lanse ettiğimiz ve iş arayanlara cepten kariyer.net’e ulaşmalarını mümkün kılan servisimizden bahsetmek isterim. Adaylarımız artık cep telefonlarından wap.kariyer.net adresine girerek sağladığımız hizmetten yararlanabilecekler. Böylece hem adaylarımızın iş fırsatlarına her an her yerden ulaşabilmelerini, hem de beraber çalıştığımız firmaların iş ilanlarına daha hızlı ve etkin geri dönüş almalarını hedefliyoruz.

18 Kasım 2009 Çarşamba

15 Kasım 2009 Pazar

etohum girişimcilik kampından

Bu günkü etohum girişimcilik kampının konuklarından avukat Erdem Türkekul fikri mülkiyet haklarından bahsetti. En çok sorulan sorular arasında " Avrupa'da olan bir internet iş fikrini Türkiye'ye getirmek istiyorum. veya Türkiye'deki bir işin aynısını yapmak istiyorum. bunu yapabilir miyim.? Evet. Çünkü internet fikirlerine patent alamıyorsunuz. Sizin yaptığınız bir projenin aynısını çok daha fazla maliyetle birisi gelir, sizden daha iyi yapabilir. Yalnız sizin sitenizdeki resimlerin, tasarımının aynısını yapamaz. Sadece bu konuda hakkınız var.

Turkcell vb. birçok şirkette proje yöneticiliği gibi işlerde bulunan Altuğ Acar ise, Turkcell gibi şirketlerin aslında girişimcileri destekleme isteği olduğunu, ancak girişimcilerin Turkcell'den para istediğini, Turkcell'in ise para veren bir yapısının olmadığını bahsetti. Turkcell kontör satıyorsa, ondan kontör isteyin.. Yani firmalardan birşey isterken onlar ne yapıyorsa onu isteyin. Yapmadıkları şeyi isterseniz sizin için bu zor olacaktır. Mesela, broşür bastıracaksınız. Lokantaya gidip broşür için destek istemek yerine, matbaacıya gidip destek isteyin. Çünkü unisbul.com olarak biz bunu yapıyoruz.

Çağlar EROL ise bir yazılım projesinde eğer yazılımcı değilseniz kendinize yazılım bilen bir ortak alın. Eğer paranız yoksa işe o şekilde başlamanızın sizin için artısı olacaktır kanaatinde. Aslında bu fikir benim geçenlerde bahsetmiş olduğum Unisbul toplantıları kapsamında yapmayı planladığım "fikir sahibi öğrenci" - "yazılmcı öğrenci" buluşmasından başka bir şey değil.
Burak Büyükdemir'e göre ise eğer hissenizi yazılımcıya dağıtmayla başlıyacaksanız bunun sonu gelmez. En sonda elinizde hiçbir şeyiniz kalmaz..

Bir işi yaparken reklamdan para kazanacağım diye yapmayın diyor gittigidiyor ve cimri.com 'un ortağı Aydonat Atasever. Çünkü Türkiye'de reklam pastası zaten küçük. Avrupa'daki gibi büyük değil. 2012 'de internet sektörünün top yapacağını belirtiyor.

1 Kasım 2009 Pazar

İstanbul Oyuncak Müzesinden (Sunay Akın)

Bu gün 01 Kasım 2009. Önceden haberleştiğimiz üzere Kariyer Koçu Yasemin Hanımla birlikte Sunay Akın'ın açmış olduğu oyuncak müzesinde buluşma kararı aldık. Ortağım, Kankam Uğur'la beraber Göztepe'deki oyuncak müzesinde saat 14.00 de giriş yaptık.
İlk defa bir oyuncak müzesine gitmek heyecan vericiydi. Yabancı sinemalarda gördüğüm oyuncak müzelerinden çok etkilenirdim. İlk girdiğim katta pek heyecan verici bir oyuncakla karşılaşmadım ta ki diğer katlara göz atıncaya kadar. El yapımı döner kebab birden heyecan uyandırmaya başladı ki, temel reisi görmemle bu heyecanım ikiye katlandı. Arkadan gelen tren ve kuş sesleri müzeye romantik bir hava katıyor.

Şarap mahzeni ve şişelerinden oluşan oyuncak bir oda ve etlerle donatılmış bir kasap görmek dikkatimi onlara yoğunlaştırdı.

Müzenin sonunda izlemiş olduğumuz 18 dakikalık yeşilçam sinemalarında oyuncaklar belgeseli izlemeye değerdi.

Eğlenceli, güzel bir pazar günü geçirmemize sebeb olan Yasemin Sungur (http://www.yaseminsungur.com/), Fatmanur Erdoğan (http://kariyeryolculugu.com/blog/) ve arkadaşlarına teşekkürler.

Her ne kadar ilk başta sıkıcı gelse de müzede kendimden birşeyler bulduğumda heyecan verici bir ortam oluştu. Böyle güzel bir müzeyi bizlere, Türk halkına sağladığı için Sunay Akın'a burdan teşekkürlerimi iletiyor, başarılarını diliyorum.











28 Ekim 2009 Çarşamba

İş ararken patron oldular


Unisbul.com üzerinden bir buçuk yılda 45 bine yakın üniversite öğrencisinin CV’sini toplayan Cemil Erol ve Uğur Akkuş, gelecekte yeni mezunlara da hizmet vermeyi planlıyor

işte genç – 26.10.09
Elif AKIN
elif.akin@sabah.com.tr


Üniversiteye başlayan hemen her öğrenci, “evden gelen harçlığa ne ekleyebilirim” in derdine düşer. Üniversitenin kapısından adım atar atmaz çalışmak zorunda olduğunun farkına varan Cemil Erol ve Uğur Akkuş da vakit kaybetmeden iş aramaya başlamış. Bunun için önce İnternet’teki forumlara ve mağazalara asılan part - time eleman ilanlarına başvurmuşlar. Bir sonuç alamayınca çareyi kendi işlerini kurmakta bulmuşlar. “Derslerimizi aksatmadan çalışabilmek için bir işe ihtiyacımız vardı. Ancak üniversite öğrencilerinin part - time iş ve staj olanaklarını topluca görebilecekleri bir platform yoktu” diyen Cemil Erol, bu boşluğu doldurmak için kolları sıvadıklarını söylüyor.

Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Bölümü’nde okuyan iki ortağın kurduğu unisbul.com, 2008 yılının mayıs ayında bu hikayeyle faaliyete başlamış. Üniversite öğrencilerine part – time iş ve staj imkanı sağlayan siteye bugüne kadar 45 bine yakın CV ulaşmış durumda. Eğitim, turizm, yazılım, satış - pazarlama, reklam - tanıtım gibi birçok sektörden bine yakın şirketle iletişim halinde olduklarını vurgulayan Uğur Akkuş, sitenin dört kişilik çekirdek bir ekibi, üniversitelerde de temsilcileri olduğunu belirtiyor.

Herkes siteden haberdar

İki ortağın ünü girişimleri sayesinde ülke sınırlarını da aşmış durumda. Kısa sürede Türkiye’deki tüm devlet ve özel üniversitelere ulaşmayı başaran ikili, Almanya’da ikamet eden ve ana dillerini geliştirmek için Türkiye’de staj yapmak isteyen iki Türk asıllı üniversite öğrencisine bile yardımcı olmuş. “Avrupa’nın değişik ülkelerinden Türk öğrenciler Türkiye’de hem okuyup hem de part - time işlerde çalışmak için bize başvuruyorlar” diyen Akkuş, Work And Travel programıyla Amerika’ya giden Türk öğrencilerin dönüşte de çalışmaya devam edebilmek için siteleri üzerinden iş aradıklarını anlatıyor.

Para yok, hizmet çok
İş ve staj imkanı sağladıkları öğrencilerden ücret talep etmeyen ortaklar, eleman ihtiyaçlarını karşıladıkları şirketlerden ve reklamlardan aldıkları ücretlerle sitelerini ayakta tutmaya çalışıyor. Mezun olduktan sonra unisbul.com’u daha çok kişiye ulaştırmayı hedeflediklerini belirten Cemil Erol, siteyi Türkiye’nin en büyük “üniversiteli ve yeni mezunlara özel kariyer platformu” haline getireceklerini ifade ediyor.

Unisbul’da rakamlar neyi ifade ediyor?
•3 bin… Part – time iş bulunan öğrenci sayısı
•500…. Staj imkanı sağlanan öğrenci
•45 bin… Toplanan CV sayısı
•Bin …İşbirliği yapılan şirket sayısı

23 Ekim 2009 Cuma

" Sabah Gazetesinde Unisbul.com Haberi "


http://www.unisbul.com " üniversite öğrencilerine özel kariyer sitesi " olarak Sabah Gazetesi İş'te Genç'te Pazartesi günü röportajımız ve unisbul.com ekibi karşınızda.

Herkese bu haberi kaçırmamalarını ısrarla tavsiye ederim.

18 Ekim 2009 Pazar

Unisbul Tanıtım Yazısı







www.unisbul.com

“Üniversiteli ve Yeni Mezunlara Özel Kariyer Sitesi”


1 Mayıs 2008 tarihinde iki üniversiteli genç tarafından yayına sokulan Unisbul.com, yaklaşık 45.000 üniversite öğrencisinin cv'sine ulastı. Birçok üniversiteli gencin okurken part time çalışmasına öncülük ederek, iş dünyası ile üniversiteler arasında bir köprü görevi görmeye devam ediyor. Firmalar icin ücretsiz ilan verme – hızlı bir şekilde istenilen özelliklerdeki üniversiteli elemana ulaşabilme, kayıtlı üniversite öğrencileriyle birebir iletişime geçebilme olanakları sağlıyor.

Üniversite öğrencilerine part time işler ve staj imkanı sunmakta, dünyanın önde gelen iş adamları, yazar ve sanatçılarıyla, üniversiteden hocalarla röportaj yaparak üniversite öğrencilerini iş dünyasına hazırlamaktadır. Ayrıca üniversite öğrencilerinin kendilerini ifade edebilmelerine yönelik çalışmalar da devam etmektedir.

Unisbul.com; üniversite öğrencilerinin iş hayatlarına başlamadan önce kazanabilecekleri en büyük tecrübedir. Unisbul.com, üniversite öğrencilerinin en büyük eksiği ve ihtiyacı olan part time iş ve staj bulmalarına yardımcı olmak için kurulmuştur.

cebit bilişim fuarından




- Sunumax'ın kurucusu Sadık Kocabaşa ile tanıştık. Unisbul.com'a eleman ilanı verdiklerini, çok sayıda dönüt aldıklarını ve tanışmaktan memnun olduklarını belirttiler.

- Türkiye piyasasına yeni giren Dünya'nın büyük sosyal kariyer sitesi XING pazarlama müdürü Pelin Ayan ile ayaküstü konuştuk. Ziyaretçi kartımızda yazan unisbul.com 'u görüp, rakibimizsiniz demekten kendini alamadı. Sorularımla kendilerini cevap vermede terletsem de olumlu bir görüşme oldu.

- Labx'ın standına gidip melek yatırımcı hakkında bilgi aldık.
Proje Labx, firma ve ortak arasında imzalanan antlaşma ile 3'lü bir ortaklıkla gerçekleşmeye başlıyor. Büyük pay proje sahibinin olmakla, projeye göre destekleyen firmanın payı değişiyor. Bu pay %0'dan başlayarak, antlaşmaya göre artabiliyor. Labx de bu projeden %3-4 gibi bir kar payı istiyor.

- En büyük stand Bimeks'e aitti. Bimeks standdan daha çok büyük bir satış mağazasını oraya Cebit'e getirmiş gibiydi. Fuara özel indirimleri kaçırmak istemeyen ziyaretçiler, çok sayıda teknolojik cihaz aldılar. Casper 10' ekran, 180 GB harddisk, 1 GB Ram, 1.73 GHZ işlemcili bir laptop fiyatı sadece KDV dahil 530 TL'di.

- Harici harddiskler ise olmadığı kadar ucuzdu.

- Snopy marka bir Joistik ise sadece 4.90 'dı.

Güneşli bir havada Cebit'i gezmek güzeldi. Yalnız size tavsiyem bu tür fuarlarda son saatlere kalmayın. Bir çok firma son gün standını toplamıştı. Benden bu kadar..

2009 Avrasya Maratonu



Pazar pazar yataktan kalkmak zor geldiği için kendimle direnmeye çalışıyorken, binlerce insan benim gerindiğim saatlerde boğaz köprüsünden koşarak geçiyordu. Avrasya Maratonu'nda Türklerden daha çok yabancı uyruklu insanlar vardı. Bu kadar sağlıklı olmalarının nedeni ortada. Millet biz gibi yatmıyor, spor yapıyor.



Üsküdar Fethipaşadaki Pazar kahavltısından sonraki görüntüler

Unisbul.com toplantısı



Unisbul.com ekibi olarak YTÜ B305 'de saat 14.00 ile 18.00 arası 4 saatlik süren bir toplantı gerçekleştirdik.

5 Temmuz 2009 Pazar

Paintball Turnuvası







Sınavların bizi bunalttığı, ödevlerin ise saçları yoldurduğu bir hale geldik. Kafamın arkasında ağrılar hissetmeye başladım. Sınavları o kadar hissetmeye başladım ki rüyalarımda beni rahatsız ediyordu.
Bir taraftan firmalarla görüşmelerim, diğer bir taraftan finaller.. En sonunda Perşembe günü nihayete erdi sınavlar.. Ama o yorgunlukla sınavların bittiğine bile çok sevinemedik.
Gelelim asıl konumuz Paintball’a.. Sınavların bittiği ertesi gün Sarıyer – Kilyos’a 20 arkadaş – 4 araba Paintball oynamaya gittik. Biz grup olarak 5 kişi biraz geç kalıyorduk ki oyuna Şevket’in doğru içgüdüleriyle yanlış yola sapmadan tam zamanında oyun alanına vardık. Zaten millet acıkmış, bir şeyler atıştırıyordu. Daha önce görmediğim arkadaşlar da vardı aramızda. Bizim hemşo Hasan’ın kardeşi, Şevketi’in İsmek’ten arkadaşı...

Paintball gözetmeni gruplara ayrılmamızı söylemişti. Biz de kağıtlara 1 - 2 numaralarını yazdık. Tekler bir tarafa çiftler diğer gruba.. Uğur’a tek çıkmıştı ama benim gruptan olacam diye farkettirmeden kağıdını değiştirdi.  Aslında 20 kişi olacaktık sahada tabi Esra’yı da katarsak. Esra mazeret uydurmuş gelememişti. Biz 9 kişiydik. Diğer gruba göre hem kız sayısı azdı bizde, hem de cüsseli arkadaşlar vardı. Görünüşte oyunun galibi bizdik.
Sırasıyla kızlar ve erkekler mavi ve kırmızı kollu elbiselerimizi giydik. Ceplerimizde bulunan eşyaları sorumluya teslim ettik. Elbisesini giyen koruma ceketlerini giydi. Yüz maskelerini aldı. Maskeler göz, kulak, yüz, burnumuzu mermiye karşı koruyacaktı. Görevli arkadaş hepimize sırasıyla tabancalarımızı verdi. Kendisi bize nasıl atış yapılacağını gösterirken tabancadan çıkan ses beni korkutmadı diyemicem. Biraz ürkmüştüm aslında.. Herkes birbirine bakıyordu. Oyun oynayacağımız alana girdik.
Tahtalardan ve tekerleklerden yapılmış siperler vardı. Takımlar kendi taraflarında toplandılar. Hakem yerini aldığında herkes siperlere dağıldı. Bizim taktik belliydi. Sağ dizimdeki lifin zedelenmesi nedeniyle ben Burcu’yla beraber bizim taraftaki bayrağı korumakla görevliydim. İki arkadaş da sağ taraftan diğer taraftaki bayrağa hücum edeceklerdi. Bir arkadaşımız da kule’ye çıkıp, karşı tarafı oyalayacaktı. Heyecanla başladık oyuna. Aradan 10 dk geçmesine rağmen hala oyunda vurulmamıştım. İyi gidiyordu. Sağ taraftan giden Baba Lakaplı Mehmet, karşı tarafın bayrağını almış, sipere yatmıştı. Tabi siperin diğer tarafındaki rakibi farkedememişti. Aslında 5 mt yakından vurmak oyun kuralı dışındaydı. Ama o heyecanla rakip oyuncu, siperin üstünden Mehmet’in kafasına kurşunu sıkmıştı. Hakem bayrağı yerine getirtti. Mehmet de vurulduğu için ceza alıp tekrar baştan başlamak zorunda kaldı. Mehmet’in yanında onu koruyacak bir kişi olsaydı kaleyi almış olacaktık ama... 15 dk sonunda kaleleri değiştirdik. Yer hafif meyilli olduğu için bu defa biz üst taraftan alta doğru gelmeye çalışıyorduk. Üst taraftaki siperlerin arasından tüfeği sokup, karşı tarafa ateş atmak daha kolaydı bu tarafta. Bu bölümde rakip takım bizim bayrağı almıştı ne yazık ki. Bizim bayrak alınır da adam sağ kalır mı? Tüm ordu bayrağı alan rakibin üstüne kurşun yağdırdı. Aslında sonradan öğrendik bayrağı alan oyuncu bayrağı almaya giderken vurulmuş, hakemin görmemiş olmasından dolayı bayrağa gitmişti. Tabi artık gerisini siz düşünün. O kadar kişinin oyuncuya kurşun yağdırdığını. Bayrağı aldığına pişman olmuştur. Bu iki set rakip takımın vurulduğu halde oyundan çıkmaması üzerine onların galibiyetiyle sonuçlandı.
Son oyun kalmıştı. İstersek oyun stilini değiştirebilirdik ama bu oyun stiline alışmıştık hem de hoştu. Dinlenme kulesine geçerken tüfekleri güvenli moda aldık. Alimellah birimizin gözüne gelir, kör eder. Maskeler çıkardık, hava aldık biraz. Havanın sıcak olmasından dolayı maskelerin cam kısımları buharlaşıyor, oyun sırasında önünü zor görüyorsun. Oyunu rakip takım kazanmıştı ama son bölümde biz almalıydık oyunu. İyi bir strateji belirledik, rakibi darmadağan ettik son bölümde. Tabi onların yorulmuş olması da bizim işimizi kolaylaştırdı.

Hoş eğlenceli bir oyun oynadık üniversiteden arkadaşlarla. Hem dostluğumuzu pekiştirdik, hem de unutulmaz bir anı. Vaktiniz var ve takımınızda hazırsa Paintball oynamayı tavsiye ederim. Tekrar yeni yazılarda görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın.

31 Mayıs 2009 Pazar

Part - time çalışabileceğimiz iş alanları

Merhaba Arkadaşlar ! Bu hafta sizlere okurken part time çalışabileceğiniz iş alanları hakkında bilgi vermek istiyorum. www.unisbul.com un kuruluş aşamasında ilk olarak düşündüğümüz, bu fikrin oluşmasının sebebi çevremizdeki üniversiteli arkadaşların okurken akşam çıkışlarda harçlıklarını kazanabilmeleri için part time iş arıyor olmalarıydı. Çünkü çoğumuz Anadolu’dan gelmiş, ailemizden ayrılmış, tek başımıza ev tutmuş, ailemizden gelecek parayla hem okuyup, hem de evin elektrik, su, doğalgaz faturasını ödemek zorundayız. Ailemizden gelen para bunların hepsini karşılamak için yeterli olmuyor. Üniversite okuyorsan tiyatroya gideceksin, sinemayı kaçırmayacaksın, yeri geldiğinde operaya gideceksin, kitap alacaksın, kültür başkenti İstanbul’da kültür kokacaksın. Üniversiteliysen bunların hepsini yapacaksın. Bahane bulamazsın. Aileden gelen para yeter mi buna? Belediyeden burs alıyorsun, o da kesiliyor. Yine mecbur kalıyorsun okurken çalışmaya.

“ Çalışacaz da nerden bulacaz işi”. Hem okuyup hem de iş aramak için gezecek miyiz? Kariyer sitelerini gezsek. Hangisini gezelim. Part time eleman aranıyor…Ne internetten üzerinden pazarlamacı. Başka iş yok. Bu anda devreye www.unisbul.com giriyor. Üniversiteliye özel olsun. Part time iş olsun. Bir de stajlarımıza yardımcı olsun. Kariyer fikri edinebilmek için iş dünyasından makaleler de olsun. İşte siz üniversiteli arkadaşlar için hepsini bir araya getirdik. Bu site sizin kariyer siteniz. Kariyerinizi şekillendirmek istiyorsanız www.unisbul.com a belki de ilk cv’nizi bırakacaksınız. Cv’niz boş mu? O zaman hemen şekillendirmeye başla. İngilizce seviyen düşük mü? Okuma- Konuşma- Anlama. Ne yapman gerekiyor. O sana kalmış. İster İngilizce kitaplar alırsın, kasetten İngilizce hikayeler dinler, istersen kursa gidersin, istersen Amerikada yazın çalışırsın, istersen Avrupada dil eğitimi alırsın.
Bir dil yeter mi yetmez. En az 2 dilin olmalı. Tabi rakiplerini geride bırakmak ve iş şansın artsın istiyorsan. Ne diyor büyüklerimiz. Eskiden ekmek aslanın ağzındaydı. Ya şimdi ? Midesini geçti…

Son yılların en gözde mesleği pazarlama ve tanıtım işleri. Hatta bu işleri part time yapabiliyorsunuz. Kriz var iş yok diyorlar. Evet yok evde oturup sadece tek işe odaklananlara. Gözünü açıp şöyle etrafına bir baksa nerelerde çalışabileceğini görür. Her yaştan binlerce pazarlama elemanı aranıyor. Ama en çok aranan pazarlama ve tanıtım elemanı bayan. Reklam, fuar ve organizasyonlarda bayanlara çok iş var.

İkinci iş alanı bayanlara yönelik sekreterlik, bay - bayan kasiyer elemanı, otobüs, uçak host ve hostesliği.

Üçüncü olarak iş alanı yazılım. Üniversite okuyan herkes yazılıma bir şekilde girmiş oluyor.
Şirketlere web site zorunluluğu geldikten sonra herkes bir akrabasının web sitesini yapmak için uğraşmıştır.Yaptığı küçük çaptaki sitelerden aldığı ücret öğrencilere tatlı geliyor. Başlıyor yazılımla uğraşmaya. İnşaat mühendisliği okuyan bir arkadaşım var. Kendi bölümü üzerine bir şey yaptığını daha görmedim. Ne zaman görsem sonsuzla sonsuzu çarpmaya, algoritma üretmeye çalışıyor. Bir çok bilgisayar mühendisliği okuyan arkadaştan daha çok çalışıyor. Yazılım alanında o kadar fazla iş var ki, herkes ekmek parasını burdan kazanabilir.

Diğer bir alan ise dershanelerde etüt öğretmenliği. Büyük çoğunluğumuz üniversiteyi kazanmadan önce dershaneye gitmişizdir. Kimimiz ilkokul 4.sınıftan itibaren kimimiz de son sene sınav sistemini daha iyi tanımak için dershaneye gitmişizdir. Etüt öğretmenliği kavramını da biliyorsunuzdur. Binlerce dershane olduğunu düşündüğümüz zaman bu alanda da okurken çalışabileceğimiz bir potansiyel vardır. Yapmanız gereken ilkokul ya da üniversite hazırlık öğrencilerine yardımcı olmak, sorularını cevaplamak. Etüt öğretmenliği yapan arkadaşlar okul çıkışlarında ve genellikle haftasonları full time çalışırlar.Etüt öğretmenliği başvurularına haziran ayında başlamak işe alımınızı kolaylaştıracaktır. Çünkü bir çok dershane bu ayda etüt öğretmenleri alımına başlamaktadır. Size www.unisbul.com ‘un bu alanda başardığı bir olayı anlatmak istiyorum. Haziran 2008’de Bakırköy Doğuş Kolejinde ingilizce etüt öğretmeni aranıyor diye siteye bir ilan gelmişti. Yıldız Teknik Üniversitesi İngilizce Öğretmenliği bölümünde okuyan bir üyemiz evinin hemen yanında olan bu koleje başvuru yapmış ve etüt öğretmeni olarak işe başlamıştır. Halen kolejde etüt öğretmenliği yapmakta olan üyemizin başarısı gören Doğuş Koleji müdürü kendisini okul bitiminde Doğuş Üniversitesine öğretim görevlisi olarak atayacağını bildirmiştir. Bizim için ne mutululuktur ki bir üyemizin bile bizim aracılığımızla bir iş bulması ve kariyerine bu şekilde başlaması. Daha bir çok alanda part time gönderip te orada kalıcı olan üyelerimiz vardır. Niçin siz de part time çalışmaya başladığınız bir yerde yüksek mevkilere gelmeyesiniz?

Dil çevirmenliği yaparak harçlığınızı kazanabilirsiniz. Yazın gelmesiye birlikte cankurtarana ihtiyaç arttı. Cankurtaran olarak deniz ve havuzlarda çalışabilirsiniz. Havuz temizliği, lokantalarda garsonluk, tatil bölgelerinde barmenlik yapabilirsiniz. Özellikle yazla birlikte tatil bölgelerinde part time işler arttı. Turistlerin de Akdeniz, Ege gibi bölgelere akın etmesiyle birlikte firmalar yazın çalıştıracak üniversite öğrencileri aramaya başladı. Yeme – içme – konaklama ihtiyacını da karşılıyor bu tip firmalar. Yazın çalıştığım parayla hem eğleneyim, hem de tatil yapayım diyorsanız bu işler tam size göre. Çalışırken farklı ülkelerden gelen turistlerle arkadaşlıklarınızın oluşacağını unutmayınız. Hem dil olarak da kendinizi geliştirme imkanına sahip olabilirsiniz. Üniversite hazırlık okurken bir arkadaşım vardı. SultanAhmet’de lisedeyken garsonluk yapmıştı. Dil yapısına uygun ingilizce konuşamasa da günlük ingilizcesi çok güzeldi. Turistlerle birebir ilgilendiği için ingilizcesini de geliştirmişti. Demek ki ingilizce öğrenmek için Amerika’da WAT ( WORK AND TRAVEL) şart değil. Türkiye’de de Akdeniz, Ege sahillerinde çalışarak WAT yapabilir, ingilizcenizi geliştirebilirsiniz. Herşey sizin çabanıza bağlı.

Kendi alanınızla ilgili part time çalışmalar da mevcut elbette. Elektrik, elektronik, makina teknikerliği, bilgisayar tamiri gibi işlerde de çalışmak mümkün.

Üniversitede okurken hangi işte çalışırsanız çalışın muhakkak size faydası olacaktır.

http://unisbul.com/makaleoku.asp?id=17

29 Mayıs 2009 Cuma

Kariyer Panayırında dağıtılan defter, çanta, kalem ve bisküviler güzeldi...

Kariyer Panayırı iki gün sürdü.. 28-29 Mayıs. İlk gün panayırın bir kokusunu alalım dedik. Peryön kulüplere sponsor olmuş, panayıra davet etmişti. Yıldız Teknik Tog, Marmara Üniversitesi Community, Marmara İşletme kulübü, İTÜ 'den bir kulüp ve İstanbul Üniversitesi kulüpler birliği katılmıştı. Her birerleriye iletişime geçtik. Yine uniaktivite yerini almıştı. Dolaşırken gözümüze Fortis bank'ın dağıttığı ücretsiz el çantaları dikkatimizi çekti. Çantaları almak için mezun ya da 4.sınıf olup cv bırakmak gerekiyordu. Tabi ki ben alamadım. Kariyer üzerine seminerler devam ediyordu. Benim çok vaktim olmadığı için katılamadım ama güzel konular vardı. İlk gün kalemleri aldık çıktık.

İkinci gün 4 kişi gittik. 2 arkadaşımız çeşitli firmalarda çalışıyordu. Ama onlar da kriz nedeniyle işten atılabiliriz diye cv'lerini büyük firmalara bırakmayı tercih ettiler. Çalık Holding, Finansbak, Carrefeur, YkM, Turkcell ... Sırayla cv bırakıp kalem, defter topluyorduk.Sıra yine Fortis banka gelmişti..Cv doldurdum ama cv'ye göre okulumu 2008 de bitirmiştim. Dün bana verilmeyen çantayı tek bir harf değişiklğiyle almıştımm..Carrefeur bisküvi, ayakkabı parlatıcısı, meyve suyu, nescafe dağıtıyordu. Bir çok firma ise defter, kalem.. Son gün ve son saatler olduğu için hepsi ellerindekini bitirmek telaşıyla 2 şer tane veriyorlardı.. Söyliyim şimdiden önümüzdeki dönem için defter ve kalemlerim hazır.

Kalem, defter bahane.. Kızlar şahane.. :) Bu gün daha tedbirli gittik panayıra.. Tek tek firmalarla iletişime geçip, kartvizitlerini aldık, kartvizitlerimizi bıraktık. Carrefaur'dan yaptığımız toplantılarda kahve ve bisküvi desteği için söz aldık. Tukcell'in reklam bölümüyle ilgilenen kişiyle görüştük. Panayırdan çıkarken bizi tanımıyan yoktu. Artık bir panayırı kendi lehinize çevirebilmenin yollarını öğrenmiş oldunuz. En son ise bir çanta dolusu defter ve kalemle birlikte çıktık.

Çok fazla katılım yoktu panayır'a.. Ama yeterli diyebilirim. İnsanlar işe girebilmek için cv bıraktı ama firmalar cv bankası oluşturmak için cv topladı..Yine de büyük firmalara her zaman ulaşmak kolay olmuyor. Bu panayıra firmaların İnsan Kaynaklarının katıldığını düşündüğümüzde yararlı bir iş yaptığımızı düşünebilirsiniz..

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Staj üzerine ilk makalem.

Merhaba Arkadaşlar,
Üniversitemizin kampüsünde güzel günler geçirmeye devam ediyoruz. Üniversitenin tadını çıkarmaya, kantinlerde bir araya gelip kahkahalara varan sohbetlere, kulüplerin düzenlemiş olduğu etkinliklere, workshoplara katılmaya devam ediyoruz.
Bir yandan derslerimiz, ağır projelerimiz devam ederken, bir yandan da kendimizi sosyal olarak geliştirmeye çalışıyoruz. Derslerimizin yanı sıra bazı arkadaşlarımız kendilerini geliştirmek amaçlı okul çıkışlarında veya boş saatlerinde anlaştığı firmalara gidip iş hayatını öğrenmeye çalışıyor. Kimimiz okula destek amaçlı stajlarımızı yapıyoruz. Bazılarımız da yazın staj yapıp, kariyerimize iyi bir başlangıç yapmak istiyoruz. Benim de bu yazımda asıl bahsetmek istediğim stajlar.
Çoğumuz staj yapmak zorundayız. Yazın sıcağında neden çalışalım ki? Zaten senenin büyük bir bölümünü eğitimle geçirmişiz. Yazın yatmak, dinlenmek, kuma bürünmek, denize dalmak varken neden vaktimizi staja ayıralım diye düşünüp, naylon staj yapmak isteyen arkadaşlar oluyor. Stajların çok önemli olduğu bilincinde olan arkadaşlarımız ise 2-3 ay öncesinden yani mart ayı girer girmez stajlarını nerede yapacaklarını düşünmeye başladılar. Diyelim ki Turkcell okullar dolaşıp, staj için cvleri kabul ediyormuş. Normal zamanlarda ulaşmakta güçlük çektiğimiz bazı şeyler ayağımıza geliyor. Ne güzel ! Turkcell gibi büyük şirketlerde staj yapmak çoğumuzun hayalidir. Çünkü herkes tarafından kabul görmüş şirketlerde staj yapma ayrıcalığına sahip oluruz. Bu da bizim için işe girerken referans olarak yazabileceğimiz, rakiplerimizi geride bırakabileceğimiz bir olanaktır.
Şimdi de size staj tiplerinden bahsetmek istiyorum. Staj 3 türlü yapılır:
1- Naylon yaparsın, kendini aldatırsın.
2- Küçük bir firmada çalışırsın, bir çok şey öğrenirsin.
3- Cv’de yazmak için staj yapılır. Bu da büyük bir firmada staj yapmaktır.

Gelelim hangi tür stajın size fayda sağlayacağına. İlk seçenek bizim birikimimize katkı sağlamayacağı için sadece okuldan mezun olmamızı sağlar.
Diğer staj tiplerinin ise bir yerlerden bize katkısı olacaktır. Her iki stajda da bir şeyler öğrenmek istiyorsak çabalamamız gerekiyor. Staj yerlerinde sormadan bir şey öğrenemeyiz. Çünkü hiçkimse biz istemedikten sonra bize bir şeyler öğretmek için çabalamaz. Sen sorarsan cevaplarlar. Bu yüzden staja ara vermeden devam etmeli ve bir şeyler öğrenmek için çabalamalıyız. Stajımız esnasında eğer çabaladıysak, bir şey öğrenemiyorum diye hayıflanmaya çok da gerek yok. Staj süresince gördüklerimiz ve yaptıklarımız bize, iş yaşamına farklı açılardan bakma perspektifi sağlayacaktır.

Hala nerede staj yapacağımı bulamadım diyorsanız ben size fikir oluşması açısından stajer alan firmaların adreslerini gönderebilirim. Size bir fikir verebilirim. Okmeydanı Perpa binlerce firmanın bulunduğu merkezi bir yer. Burada dolaşıp kendinize bir staj yeri ayarlayabilirsiniz.

7 Mayıs 2009 Perşembe

7 Mart 2009 Cumartesi

3 Şubat 2009 Salı

ANLATAMIYORUM

Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.

Her Şey Sende Gizli



Yerin seni çektiği kadar ağırsın,
Kanatların çırpındığı kadar hafif..
Kalbinin attığı kadar canlısın,
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin,
Nefret ettiklerin kadar kötü..
Ne renk olursa olsun kaşın gözün,
Karşındakinin gördüğüdür rengin..
Yaşadıklarını kâr sayma:
Yaşadığın kadar yakınsın sonuna; ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün..
Gülebildiğin kadar mutlusun.
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma her şeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin.
Güneşin doğuşundadır doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın.
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer;
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın.
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret,
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın.
Unutma yagmurun yağdığı kadar ıslaksın,
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissetiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin..
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak,
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir,
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli,
Bebek ağladığı kadar bebektir.
Ve herşeyi öğrendiğin kadar bilirsin,
bunu da öğren,

SEVDİĞİN KADAR SEVİLİRSİN...

.

Can Yücel

22 Ocak 2009 Perşembe

AMELELİKTEN CEO'LUĞA İNANILMAZ YÜKSELİŞİN ÖYKÜSÜ.







Önce harç sonra hamur kardı genel müdür yardımcısı oldu

10 Ocak 2009



Kasım Terzioğlu, Adıyaman'da liseyi bitirdikten sonra inşaat ustası olan babasının yanında çalışmaya başladı. Daha sonra 5 arkadaşıyla birlikte iş bulma umuduyla Adıyaman'dan İzmir'e göç edip, bir inşaatta çalışmaya başladı. Çalıştığı inşaat daha sonra genel müdür yardımcısı olacağı Pizza Pizza'nın inşaatıydı. İnşaat bittiğinde firmanın sahibi ona, fabrikada hamur bölümünde çalışmayı teklif edince, harç karan elleri hamur karmaya başladı. Fabrikanın her kademesinde çalıştı, her metrekaresinde onun alın teri var. O şimdi 143 şubeli Pizza Pizza'nın genel müdür yardımcısı. Terzioğlu, başarısının sırrını çalışkan, dürüst ve efendi kişiliğine bağlıyor.




Kasım Terzioğlu (29) 143 şubesi olan İzmir merkezli Pizza Pizza restoranlarının Genel Müdür Yardımcısı. Adıyamanlı bir inşaat ustasının oğlu. Kendisi de, liseyi bitirdikten sonra, hayata inşaat işçisi olarak başlamış. Memleketlerinde iş imkanı sınırlı olduğu için 5 arkadaş bir maceraya atılmışlar ve büyük bir şehre, İzmir'e iş aramaya gitmişler. İzmir Torbalı'da bir büyük inşaatta iş bulmuşlar. İnşa ettikleri tesisin fabrika olduğunu biliyorlarmış ama, ne fabrikası olduğunu sonradan öğrenmişler. İnşa ettikleri Pizza Pizza'nın üretim tesisleri imiş. İnşaat bir sene sürmüş. Bu arada, Pizza Pizza'nın sahibi Abbas Türker, sık sık fabrikaya gidip işlerin nasıl gittiğini soruyor, inşaatta çalışanlarla da sohbet ediyormuş. Kasım Terzioğlu'nu da bu şekilde tanımış.



1999 yılında inşaat bitip de müteahhitten ücretini alamayınca, bir umut belki müteahhiti bulurum diye sormak üzere tesisin yolunun tuttan Terzioğlu, bu ziyaretinden yeni bir iş teklifiyle dönmüş. Pizza Pizza'nın sahibi Abbas Türker, ona tesisin hamur bölümünde çalışmasını teklif etmiş.



Kasım Terzioğlu, nasıl böyle bir iş teklifi aldığını şöyle anlatıyor: "Ben inşaatta çalıştığım zamanlarda Abbas Bey beni gördü, keşfetti, hissetti. İnşaat bir yıl sürdü, Abbas Bey bu sürede hep gidip gelirdi yanımıza, hafta sonları, akşamları, inşaatı kontrol ediyordu, hep ne aşamada olduğumuzu, ne zaman biteceğini, nasıl gittiğini sorardı. Abbas Bey bizi biliyordu, bitince gel burada çalış derdi hep. O gün hamurda çalış deyince ben hamuru hiç görmedim, bilmem, ben hamuru sadece annemden bilirim dedim. Hayır yaparsın, dedi, ben de böylece asgari ücretle hamur bölümünde çalışmaya başladım. Çalışkanlığımdan, kişiğimden, dürüstlüğümden, efendiliğimden dolayı beni tercih etti."



Hamur bölümünde 4 kişi çalışıyordu, Kasım Terzioğlu en küçükleriydi, orada önce kasa paketlemeyi, kasa yıkamayı, un indirip, bindirmeyi, daha sonra da hamur yapmayı öğrendi. O zaman günde 90, 100 kasa hamur çıkarılıyor, paketlenip dolaplara koyuluyor, sevkiyat müdürlerine teslim edilip sonra da bayilere sevk ediliyordu. Hamur bölümünden bir müddet çalıştıktan sonra Alsancak'taki Pizza Pizza mağazasınında mutfakta çalışmaya başladı. Burada pizza pişirmeyi öğrendi. İlkin çok zorlandı, ama işini en iyi şekilde yapabilmek için fazla mesaiye kalmaya başladı, neredeyse eve bile gitmiyor bütün günü Alsancak'taki mağazada geçiriyordu: "Çok çalışıyordum, bir an önce öğrenmek istiyordum, ne kadar çabuk öğrenirsem o kadar iyi diyordum, mesai bittikten sonra da kalıp çalışıyordum. Eve gitmiyordum. O dönemde 60, 90 tepsi açıyorduk, 60'ını kendim açıyordum sabahları." Terzioğlu askerlik dönüşü tekrar hamur bölümüne geçti, 2001 yılında ise depoda çalışmaya başladı. Gelen malları indiriyor, yüklüyor, depo temizliği yapıyorlardı. Yerine usta yetiştirdikten sonra sevkiyatta çalışmaya başlayan Terzioğlu, 2003 yılında bir gün işe geldiğinde görevinin değiştiğini öğrendi: Sevkıyat sorumlusu olmuştu. "Başarılı çalışmamın azmini gördü Abbas Bey. O patrondan ziyade bir abi, bir baba gibi, insanların içinden yetişmiş, çalışmanın ne demek olduğunu çok iyi bilen bir kişi."



Her metrekarede alın teri var



Sevkiyat sorumlusu olduğunda bayilerden gelen siparişleri almakla yükümlü oldu. Bu işi de başarılı bir şekilde yürüttü ve ardından satın alma bölümüne geçti; yaklaşık 5 yıl satınalma ve sevkiyat sorumlusu olarak çalıştıktan sonra patronuna çıkıp bayii sahibi olmak istediğini, kendi işini yapmak istediğini söyledi. Torbalı'daki Kipa Alışveriş Merkezi'ndeki Pizza Pizza'nın bayiliğini aldı. 2007 yılı sonunda işi bırakıp, sadece pizza dükkanıyla ilgilenmeyi planlıyordu ama önce yerine birini yetiştirmesi gerekiyordu. Bu arada görevine devam etti ve Pizza Pizza bünyesindeki arkadaşları da dükkana baktılar: "Çünkü görevim ve sorumluluklarım zordu, bırakamıyordum, güvenilir kişi bulmak zordu. Ben de bir an önce yerime birini yetiştirip, dükkanımın başına geçmek istiyordum. Tam sevkiyatı bıraktıktan sonra kendi işyerimin hayalini kurarken Abbas Bey bana, önümün açık olduğunu, 36 metrekare bu dükkanın bana az geleceğini söyledi ve beni operasyon departmanına aldırdı."



Ve Genel Müdür Yardımcılığı



Operasyon departmanında bayilerin kalitesinden, denetiminden, pizzanın kalitesinden sorumlu oldu. 5-6 ay operasyonda görev yaptıktan sonra 17 Temmuz 2008 yılında Pizza Pizza Yönetim Kurulu Başkanı Abbas Türker tarafından 143 şubeli Pizza Pizza restoranlarının Genel Müdür Yardımcılığı'na atandı. Bu onun için tam bir sürpriz oldu. Kendi işinin başına geçmenin hevesi içindeyken böyle bir işin ona sunulması çok hoşuna gitti; bu durumda da Pizza Pizza'nın en genç bayi sahibi ve en genç genel müdür yardımcısı oldu. "O an büyük bir zincirin, yüzde 100 Türk olan bir firmanın büyük bir yükünü almanın gururunu yaşadım" diye anlatıyor duygularını: "Bizim şirkette çalışan herkesin önünün açık olduğunu anladım, bunun da örnekleri var, birinci örneği benim, benim dışımda örneğin şoförlükten sevkiyat sorumluluğuna gelen arkadaşlarım, şoförlükten depoculuğa gelenler, çaycılıktan aşçılığa, garsonluktan şube müdürlüğüne gelenler var. Sürekli böyle bir yapılanma söz konusu, bu da Abbas Bey'in insanlara vermiş olduğu değerden geliyor."



Herkes pizza yapmayı bilecek



Pizza Pizza'nın Kerkük doğumlu sahibi Abbas Türker, İzmir'e eğitim amaçlı gelmiş, ortaokulu okuduktan sonra şartlar nedeniyle okuyamamış ve yurt dışına çıkmış bir patron. 1985'te Kanada'ya gitmiş, orada pek çok işte çalışmış, alttan yetişmiş. Kanada'da kendi pizza restoranını açmış ve 1995'te tekrar İzmir'e gelmiş. O nedenle Kasım Terzioğlu, patronunun çalışkan insanlara hak ettikleri değeri verdiğini söylüyor: "Fabrikada herkes her işi bilmek zorunda. Herkes pizza pişirmeyi bilir örneğin. Muhasebenin de denetleyen kişinin de pizzayla ilgili bilgisi olmalı." Kasım Terzioğlu, Pizza Pizza'da bulunduğu sürede güvenlikte de çalışmış, şoförlük de yapmış. Hatta sevkiyatta çalışırken fabrika binasına ek bina yapılırken inşaatı da denetlemiş. Yani Pizza Pizza'nın her metrekaresinde onun alın teri var.



İnşatta çalışırken hayalim yoktu



Kasım Terzioğlu'nun inşatta çalıştığı günlerde hiç bir hayali yoktu: "Önce yapıyı yapıyorsunuz, çatıyı oluşturduktan sonra içerisine gidip hamur karıyorsunuz, üretim yapıyorsunuz çok farklı bir duygu. İnşattan gelip Türkiye'nin en büyük Türk firmasının başına geçeceğimi hiç düşünmezdim. Ama çalıştığım dönemler Abbas Bey, bana her zaman bir gün bu şirketin başına geleceğimi söylüyordu." Kasım Terzioğlu, Pizza Pizza'nın şu anda 44 ilde 143 şubesi olan restoranlarından sorumlu. Türkiye genelinde 1.700 kişiye istihdam sağlayan Pizza Pizza'nın fabrikasında ise 150 kişi çalışıyor. Terzioğlu, Pizza Pizza'nın 2010 hedefi 250 şube, 3 yıllık hedefi 300 şube, İstanbul için hedefleri ise 5 yılda 100 şubeye ulaşmak olduğunu söylüyor.



4 yıldır evli olan ve 2.5 yaşında bir oğlu olan Terzioğlu, haftanın 5 günü çalışıyor ama boş zamanlarını da şube ziyaretleri yaparak geçiriyor. Ona bugünlere gelirken kendini nasıl yetiştirdiğini soruyoruz. O, bu soruyu "Buraya gelmem bir tesadüf değil, tamamiyle çalışmamın, başarımın azmi, tüm standartları bilmemin, yaşamamın sonucu. Buraya gelmemdeki en önemli neden, çalışkan, dürüst ve güvenilir olmam" diyerek yanıtlıyor.



İlk pizzasını 19 yaşında yedi



Kasım Terzioğlu'nu Pizza Pizza'nın inşatında çalışırken gösteren bu fotoğrafı patronu çekti. Terzioğlu hayatında ilk pizzayı da yine patronu sayesinde 1998'de tatmış oldu.

ÜNİVERSİTE SON SINIFLARA İŞ MÜLAKAT BİLGİLERİ




Finallerle ve İş Arama Baskısıyla Başa Çıkmak


Hem kariyer fırsatlarınızı geliştirmek ve hem de iş aramak zaman ve emek gerektirir. Bunda ne kadar başarılısınız? Kişilik ve mizacınıza bağlı olarak bazı farklılıklar gösterecekse de, sağlıklı bir stres seviyesinde, ana hatlarıyla aşağıda listelediğimiz özellikleri barındırmalısınız. Lütfen listeyi okuyun ve kaç tanesine sahip olduğunuzu düşünün.


KONTROL LİSTESİ: SAĞLIKLI STRESİN ÖZELLİKLERİ


Güçlü konsantrasyon
Yüksek çalışma kalitesi
Ödev teslim günlerine riayet
Dakiklik
Ders, seminer ve eğitimlere tam katılım
Çalışmaya karşı ilgi ve istek
İnsanlarla iyi ilişkiler
Çelişkilerle başa çıkma yeteneği
Zihin açıklığı
Zamanı iyi kullanabilme yeteneği
Kendiniz hakkında olumlu düşünceler
Yüksek enerji
Yapıcı eleştirileri kabul etme
Kendini ehil hissetme
Kendini değerli hissetme
Eğlence anlayışı
İyimserlik

Eğer bu listenin en az yarısı sizin için geçerli değilse, mevcut stresinizle başa çıkamıyorsunuz ve aşırı stres altındasınız demektir.

Aşırı Stres Nedir?

Size karşı tehdit ya da zorluk oluşturan bir durum ortaya çıktığında (örneğin seminer grubunuza bir sunum yapmanız ya da patronunuzla görüşmeniz gerektiğinde) alarm çanları çalmaya başlar. Stres, duygularınızı, hareketlerinizi ve sağlığınızı etkileyebilir. Aşağıda aşırı stresin yarattığı etkileri listeledik, bu işaretler farklı şiddet düzeylerinde ortaya çıkabilir.

Üniversite hayatının zorlukları başa çıkma sınırınızı sürekli aşıyor ve bahsi geçen belirtiler kronikleşiyorsa problem çok daha önemli demektir. Bu durumda stresin duygusal ve fiziksel belirtileri sizde daha da fazla stres yaratır ve bir kısırdöngüye girmiş olursunuz.
Stresi yenmek için fazla stresin size etkilerini teşhis etmelisiniz.

Aşırı stres altında mısınız?

Aşağıdaki kontrol listesine bakın ve stresin sizde yarattığı etkileri işaretleyin.

KONTROL LİSTESİ: AŞIRI STRESİN BELİRTİLERİ

Endişe, kaygı
Korku
Düşük özsaygı
Sık sık hata yapma
Yorgunluk
Mide bulantısı
Bayılma nöbetleri
Baş ağrısı
Kabızlık ya da ishal
Terleme eğilimi
Sık hazımsızlık ya da mide yanması
Aşırı iştah
İştah kaybı
Karar verme güçlüğü
Konsantrasyon zorluğu
Baş etme gücünden yoksun hissetme
Ağlama isteği
Duygusal patlamalar
Uyku zorluğu
Artan içki ve sigara kullanımı
Artan kafein ve ilaç kullanımı
Aşırı özeleştiri
İşler arasında gidip gelme, başlama güçlüğü
Ani duygusal değişimler
Öfke krizleri

Eğer bu işaretlerden en az beş tanesini kendinizde gözlemliyor, ya da bir iki tanesinin giderek şiddetlendiğini fark ediyorsanız daha derin bir fiziksel ya da duygusal probleminiz olabilir. Hekiminize danışıp tıbbi yardım almalı ya da okulunuzun rehberlik servisinden faydalanmalısınız.

Stresle Savaşma Yeteneğiniz

Etkin bir stres yönetimi özgün stres profilinize ve strese verdiğiniz tepki modeline uygun olmalıdır. Stresi yenme yeteneğinizi, üniversitede karşı karşıya kaldığınız zorluklar gibi dışsal faktörler kadar, özsaygınız ve becerilerinize olan inancınız gibi içsel faktörler de etkiler.
Çok sayıda araştırma göstermiştir ki kendinize gösterdiğiniz ilgi, zamanınızı ve çalışmalarınızı planlamanız, sağlıklı ve dengeli bir hayat tarzı sizi fazla stresten koruyan başlıca unsurlardır. Gerçekten çaba gerektiren bir dönem geçiriyor ve kendinizi fazla stres altında hissediyorsanız aşağıdaki 6 adımı izleyerek stresinizi yönetebilirsiniz.



Stresin üstesinden gelmek için 6 adım

Egzersiz yapın: Aerobik, Takım Sporları, Yüzme
Rahatlayın: Sıcak banyo, mum ışığında sevdiğiniz bir müzik eşliğinde dinlenmek
Kendinizi şımartın: Çikolata, aromaterapi
Olumlu Düşünün: Olayların iyi yönlerini görmeye çalışın. Olumlu sonuçlar hayal edin.
Yeni bir perspektif edinin: Alışılmadık bir şeyler okuyun, farklı bir yere gidin, rutin hayatınızın dışına çıkın.
Eğlenin: Sizi güldüren bir arkadaşınızla görüşün, en sevdiğiniz filmi izleyin.

Farkındalığınızı artırarak stres yönetimini öğrenmek üniversite hayatınızı kolaylaştırmakla kalmaz. Kariyeriniz açısından da bu paha biçilmez bir yetenektir. Strese karşı dayanıklılığınız gelecekteki işverenlerinizin gözünde tercih sebebi olacak!

Yaşadığınız problemler, endişeler ve çelişkiler ne olursa olsun, unutmayın ki hiçbir zaman yalnız değilsiniz, her zaman size yardım edecek birileri vardır. Sorunun niteliğine göre farklı deneyim ve becerilerdeki insanlardan yardım istemekten çekinmeyin.

2009 DA SİZİ NELER BEKLİYOR?




2009'da sizi neler bekliyor?

Sevilen oyuncu Hande Kazanova'nın çok bilinmeyen bir yönü daha var. Kazanova profesyonel bir astrolog ve astroloji yazarı...



Yıldızların rehberliğini kendi yorumlarıyla harmanlayan güzel oyuncu, olabilecek
olayların farkına varmanın önemine dikkat çekiyor. Türkiye için artık birçok anlanda, yapılan girişimlerin meyvelerini vereceğini, bugüne kadar
atılan adımların sonuçlanacağını söyleyen Kazanova'ya göre 2009, 80'li yıllar gibi bir dönüm noktasını başlatacak. Yıldızlar döngülere girecek, herkes yaptığının karşılığını görecek.


KOÇ
Parlak bir dönem gelecek

Koçlar iş, hizmet ve sağlık konularında sınavlar verdi. Sağlıklarına ne kadar dikkat ettilerse, kendilerine ne kadar baktılarsa bunun ödülünü ya da karşılığını aldılar. Koçlar 2009'da ise tanıştıkları insanları unutmayacak. Çünkü hayatlarında etkili olacak insanlarla tanışacaklar. Sosyal ortamları çok hareketlenecek, bu da yeni arkadaşlar ve sosyal ortamlarda hareketliliği getirecek... Sosyal çevreden yararlanma gibi etkiler ortaya çıkacak. Tanıştıkları insanlar onlara yeni iş kapısı ve para getirecek. Kendilerini organizasyonlar içerisinde arkadaşlarıyla birlikte partilerde bulabilirler. Koçlar için umut ettiklerini alabilecekleri bir yıl; çünkü geçtiğimiz sene zorlandıkları bir dönemdi. Kariyer evlerinde de güçlenecekler. Kariyer konusuna biraz takıntılı olabilirler, hırslanacaklar. Bu hırs onlara güç getirebilir. Bir beraberlikleri yoksa girdikleri sosyal ortamda yeni biriyle tanışmaları çok kolay.



BOĞA
Sezgileri güçlenecek


Boğalar için iyi bir yıldı. Aşk, çocuklar ve eğlence konularında sorumluluk aldılar. Çocuklarının eğitimini üstlenip bu konuyu öne çıkardılar. Şimdiye kadar lay lay lom bir aşk hayatları olanlar, bu konularda test edildiler. Aynı zamanda eğlence hayatlarını biraz kısmış olabilirler, kendilerini biraz yalnız, elini ayağını çekmiş gibi hissediyorlar. Ama genel anlamda çok güzel bir yıl olacak. Kariyerlerinde önemli fırsatlar yakalayacaklar; işlerinde ve kariyerlerinde orijinal yaklaşımlar sergileyecekler. Bu yüzden etraflarında daha fazla dikkat çekecek, açık görüşlü olacaklar. Boğaların 2009'da inanç sistemleri de değişecek. Birçok alanda hayatlarını, inançlarını sorgulayacaklar. Yeni düşünce kalıpları ortaya çıkaracaklar. Bir yıl boyunca çok dikkat etsinler, iç seslerini dinlesinler; iç sesleri kuvvetlenecek, ona kulak versinler. Çünkü sezgileri birçok konuda onlara doğu yolu gösterecek.


İKİZLER
Yeniden yapılanacaklar

Genel olarak zorlandıkları bir yıldı. Ev ve aile konularında önemli sorumluluklar aldılar. Hayatlarında hiç almak istemedikleri kadar, aile konularıyla uğraşmış ve bu konudan bezmiş olabilirler. Yaşamlarını yeniden yapılandıracakları bir süreç, çok zorlandıkları bir dönemden geçiyorlar, birtakım şeyler sonlanacak. Ama hiç üzülmesinler bunlar hep geleceğe yatırım. Olan olayları güzel ve keyifli bir şekilde karşılasınlar. Yabancı kültürler, medya ve eğitim anlamında güzel dönemler yaşayacaklar. Bol bol gezecekler... Bu arada hayatlarında hiç olmadıkları kadar gerçekçi ve ahlaklı olacaklar. İkizlerin değişken bir yapısı vardır. Ama bu sene gerçek anlamda kendilerini oldukları gibi ortaya koyabilirler. Dünya üstü konularla ilgilenip, kendilerini dinlemeye başlayabilirler. Beklenmedik olaylar karşısında ve kriz anlarında soğukkanlı davranmayı öğrenecekler.


YENGEÇ
İlkler gerçekleşecek


Yengeçler geçtiğimiz dönemde akrabaları ve kardeşleriyle hayatlarında hiç olmadığı kadar ilgilendiler. Aynı zamanda iletişimle ilgili her türlü işte başarılı oldukları, sorumluluklar ve testlerden geçtiler. 2008'de aile ve işle ilgili çok fazla sorumluluk almış olabilirler. Bu onları biraz sıkmış olabilir ama hiç üzülmesinler. Kredi, faiz gibi konularda (özellikle eşi varsa) eşinin kaynaklarından bolluk taşacak. Bu yıl parasal konularda bağımsız ve toleranslı davranacaklar. Bu sene bir de miras kalabilir. Para konusunda sürprizler olabilir. Yengeçler eşleriyle ya da yeni tanıştıkları kişilerle güçlü ilişkilere girecekler. Daha önce hiç olmadıkları kadar tutkulu davranacaklar, ilişkilerinde çok gözlemci ve tarafsız davranacaklar. Birçok anlamda ilkleri yaşayan yengeçler, yine hayatlarında hiç olmadıkları kadar tutkulu bir aşk yaşayacaklar. Yengeçler için ilklerin gerçekleşeceği bir yıl olacak.


ASLAN
Yalnızlar evleniyor

Bu sene bekar aslanlara evlenecekleri müjdesini verebilirim. Çok güzel bir dönemin etkisi altındalar. Uzun süreli ilişkileri olanlar partnerleriyle, olmayanlar ise yeni tanışacakları insanla, bir anda karar verip evliliğe adım atabilirler. Aynı zamanda bu sene ortaklaşa iş yapmak istiyorlar. Çok verimli bir yıl, yeni iş anlaşmaları yapabilirler. Bu konularda şansları var. Koçlar gibi onlar da bu sene tanıştıkları insanlara dikkat etsin. Bu insanlar, hayatlarının 13 yıllık döneminde etkili olacak. Hayatlarının açılımını yapacak olan insanlar olabilir. Geçen seneden bu yana para konularında zorlandılar. Para gelse de Tutayım mı harcayım mı? diye zorlandılar. Bu sene parayı değerlendirebilecekler. Ama çok çalışacaklar, kendilerini işlerine adayacakları bir dönem. İşlerini sonuna kadar götürecekler, kendilerini iş hayatlarında güçlü bir şekilde ortaya koyacaklar. Aslanlarda hırsı ve gücü göreceğiz.


BAŞAK
Sevgiye sığınacak


Başakların hayatları yeniden yapılandı ve hayatlarını gözden geçirdiler. Belki ameliyat ya da kazalar gibi konularla uğraştılar. Başaklar uzun bir süredir Ne yapmalıyım? diye hayatlarını sorguladı ve hayat onlara hakikaten aşk ve iş konularında sorumluluklar verdi. Onlar bu konularda hâlâ testlerden, çeşitli sınavlardan geçmeye devam ediyor. Bu durum 29 Ekim'e kadar sürecek. Ama artık aşk hayatlarıda biraz daha fazla tutku, sevgi ve sevilme ihtiyacı hissediyorlar. Çünkü o kadar zorlandılar ki artık hayatta onlara daha fazla sahip çıkacak, sevgisini daha tutkulu bir şekilde gösterecek insanlarla birlikte olmalılar. Bu arada yaratıcılıkları çok yüksek. Kendilerini yükseltiyorlar, aynı zamanda iş hizmet alanlarında inanılmaz fırsatları var. Çok iyi bir çalışma performansı gösterecekler. Altında çalışanlar varsa iyi ve unutulmayan bir patron, unutulmayan bir iş arkadaşı olacaklar.


TERAZİ
Aşk ve çocuk yılı olacak


Olaylar biraz terazilerin kontrolünün dışında. Geçtiğimiz seneler biraz zordu ama tabii ki hayat onları birtakım şeylere hazırlıyor; bunları yaşayarak bir sonraki döneme hazırlanabilsinler diye. Çok sevdikleri insanları hayatlarından çıkarmış, kaybetmiş olabilirler. Gizli düşmanları ortaya çıkmış, bazı insanlar onların ayaklarını kaydırmaya çalışmış olabilir. En zor anları yaşadılar. Ama bu yıl yıldızlar onlardan yana. Çok eğlenceli ortamların insanı olacaklar, iletişim becerileri artacak. Yalnız teraziler, hayatlarının aşkını bulacak, çok güzel bir aşk yaşayacaklar. Çocuk sahibi olmak isteyen teraziler varsa bu dönemde çocuk sahibi olacak. Bolluk ve bereketle gelecek güzel bir bebek haberi alabilirler. Aile konularında da dönüşüm ve değişim yaşayacakları bir seneye giriyor. Bekarlar ailelerinden ayrı yaşamaya başlayabilirler.


AKREP
Ev alacak yuva kuracaklar


Akrepler bu sene sosyal çevreleri konusunda çeşitli testlere tabi oldular. Bu yüzden çevreleri daralmış olabilir, bazı arkadaşlarını hayatlarından çıkarmış olabilirler. Tabii ki bu durum yaşadıkları birtakım olaylar sonucunda gerçekleşti. Geçen dönemde gelecek adına da önemli sorumluluklar alacaklarını düşünmüşler. Bundan sonra ev, aile ve yuva konularında çok önemli şanslar yakalayacaklar. İsterlerse güzel bir aileleri olabilir, yuva kurabilirler. Bunun yanı sıra ev sahibi de olabilirler veya emlak alım satımından para kazanabilirler. Bu konulara dikkat etsinler. Çünkü şans onlardan yana. Özellikle ailelerinden çok destek alacaklar. Bu onları çok mutlu edecek. Kendilerini güçlü bir şekilde ifade edecekler, iletişim konularında ikna edici olacaklar. Yeni tanıştıkları insanları ikna etmeleri her zamankinden çok daha kolay olacak. Kardeşleri üzerinde de önemli bir etkiye sahip olacaklar. Aile bağları bu dönemde daha da güçlenecek.


YAY
Dönüm noktası olabilir


Geçmişte temeli atılan işlerin meyveleri toplanacak. Yaylar geçmişte neler yaptı, ne kadar uğraştı, ne kadar ahlaklı ve dürüst davrandı?.. Bütün bu soruların cevapları ortaya çıkacak. Eğer iyi birtakım temeller attılarsa dönüşümü çok güzel olacak. Ama temeller iyi değilse hayatlarını alt üst olmuş gibi hissedebilirler. Birçok anlamda hayatları değişiyor. Satış, reklam, pazarlama konularında çok fazla şanslı olacaklar. Eğer bu alanlarda çalışıyorlarsa fırsatlar yakalayacaklar. Bu şansları iyi bir şekilde değerlendirecekler. Kardeş ve akraba ilişkileri çok iyi olacak, onlardan yarar sağlamayı bilecekler. Yaylar aslında gezmeyi çok seven insanlardır ama kariyerlerinin test edilmesinden kaynaklanan bazı bocalamalardan dolayı gezmeyi kesecekler. Ben ne yapıyorum. Benim birikimim ne? gibi soruları parasal birtakım konularda soracaklar. Zenginlik arzuları artacak bu yüzden daha cesaretli olup risk alacaklar.


OĞLAK
Para ve şans dolu bir yıl bekliyor

Geçen sene oğlakların yılıydı. Sorumluluk sahibi oldukları konularda, attıkları adımlar sayesinde meyvelerini aldılar. Oğlaklar için gelişmelerle dolu parlak bir yıl oldu. Bu sene geçen sene yakaladıkları şansı para kazanma konusunda devam ettirecekler. Onlara gelecek olan çok güzel bir para var. Sahip olunan mallar konusunda şansları artacak. Eğitim amaçlı uzak yolculuklar yapacak, medya ve siyaset alanında verilecek birtakım sorumluluklar alacaklar. Bol bol seyahat edecekler. Ama bu seyahatler hep eğitim amaçlı olacak. Onlar keyif için bile gitseler, gittikleri yerde mutlaka onları değiştirecek ve geliştirecek bilgiler öğrenecekler. Çeşitli hayat derslerinden geçecekler. Bu arada hayatlarını tamamıyla kendi hakimiyetleri altında hissedecekler. Ayrıca kendilerini daha karizmatik, daha güçlü hissedecekler ve bu yüzden Ne oluyor bana? diyecekler. Değişikliklerden kaynaklanan bu bocalamayı, ileri görüşlü ve mücadeleci oldukları için kazanacaklar.


KOVA
Onların yılı


Bu yıl kovaların yılı olacak. Geçen seneler çok zor geçti, her şey üstlerine üstlerine geldi. Belki borçlandılar. Vergi, kredi, borç faizi gibi sorumlulukları oldu. Ama bundan sonra hayattan yana hiç kötü düşünmesinler. Şans, para, bolluk, onlarla birlikte. Girişimleri var. Hayatıma yeni baştan başlıyorum diyorlarsa, yapsınlar. Gezegenler onlardan yana. Bu sene her istediklerini gerçekleştirme adına, şans onlardan yana olacak. Sağlıkları çok iyi durumda. Sağlıkları iyi olacak ama kilo almaya biraz müsait olabilirler. Bu yıl ve önümüzdeki senelerde bilinç altları çok yoğun çalışacak. Her şeyi kafalarında yerine oturtacaklar. Bir yandan inzivaya da çekilecekler. Meditasyona yönelecek, bilinmeyeni anlamaya çalışacaklar. Hayatları değişirken onları rahatlatacak tek yol meditasyon. Yoksa korkabilirler, korkmasınlar.


BALIK
Sabretsinler


Balıklar için zor bir dönem başlıyor. Balıklar neye ellerini atsalar, ne iş yapsalar çok enteresan olaylarla karşılaşacaklar. Hayat onları bir sınavdan geçirecek, deneyecek. Niye yaşıyorum ki? Hiçbir işi beceremiyorum duygusu yaşayabilirler. İkili ilişkiler, evlilik, ortaklaşa ilişkiler gibi konularda hayat onları test ediyor ve önemli sorumluluklar veriyor. İlişkilerine özen gösteren, saygı gösteren kişiler değillerse bu ilişkiler sonlanacak. Eğer ki tam tersiyse evlilik kararı alabilirler ama şartlar onların elinde değil. 29 Ekim'den sonra rahatlayacaklar. Bütün bunlar olurken de bir yandan çok güçlü dostluklar kuracaklar, sosyal yönleri gelişmeye başlayacak, enteresan gruplar içinde bulanacaklar ve farklı insanların arasında kendilerini iyi hissediyor olabilirler. Ne kadar zorluk yaşarlarsa yaşasınlar Jüpiter'in etkisi sayesine onları koruyucu bir melekleri var. Sabırlı olsunlar bir süre sonra onların zamanı başlayacak.