Ø Unutmayınız ki talebeler sizin düşmanınız değildir. İşiniz onlarla mücadele etmek değil, onlarla beraber, onlar için mücadele etmektir.
Ø Talebelerin sürekli zayıf yönlerini veya hatasını belirtmekten çok, onların güçlü yönlerini vurgulayın ve onları bu güçlü yönlerini geliştirmeleri için teşvik edin.
Ø Talebelerine öğüt vermek yerine onlara model olmaya çalışan ve onlarla iki yetişkin gibi konuşun.
Ø Talebelerinizle konuşurken, gözlerinizin onun gözleriyle yaklaşık aynı hizada olmasına özen gösterin.
Ø Bütün talebelere saygılı davranın, koridorda, dershanede, bahçede veya yolda görünce onlarla selamlaşın ve hatırlarını sorun.
Ø Asla küçümseyici olmayın.
Ø Öğrencilerin isimlerini öğrenin, onlara isimleriyle hitap edin. Unutmayın ki öğrencilere isimleriyle hitap etmek en etkili bir iltifattır. Hocası tarafından isimlerinin öğrenilmesi öğrencide “ ben varım, ben değerliyim.” Duygusunu geliştirir.
Ø Asla argo kelimeler kullanmayın. Talebelerin size karşı olan saygısını kaybedersiniz.
Ø Talebelere bazı bilgiler öğretiyor olabilirsiniz, fakat aynı zamanda nasıl bir yetişkin olduğunuzu da gösteriyorsunuz. Nasıl davrandığınız, ne öğrettiğiniz kadar önemlidir.
Ø Eğitim öğretimde bir uyarıcı olacak cezayı kullanmayın. Çünkü cezalar, hiçbir zaman öğrencilerin istenmeyen türdeki davranışlarını değiştirip, istenen türdeki davranış geliştirmelerine yardımcı olamaz. Sadece istenmeyen davranışların geçici olarak bastırılmasına nden olabilir.
Ø İstenmeyen davranış gösteren bir talebenin, kendisinden değil, davranışlarından hoşlanmadığınızı anlamasını sağlayın ve onun bu davranışı değiştirebileceğini, kendisine de bu konuda yardımcı olmaya hazır olduğunuzu belirtin.
Ø Öğrencilerin davranışlarını eleştirirken sinirlenmeyin. O davranışı ortadan kaldıracak öneride bulunun. Örneğin, derste arkadaşlarıyla konuşmaya çalışan bir öğrenciye “ Konuşma!” diye bağırmak yerine “Eğer konuşursan hem sen, hem de arkadaşların öğrenemez, üstelik ben de size yardımcı olamam.” demek daha etkilidir.
Ø İstenmeyen davranışlarla uğraşmayı ertelemeyin ve bu konuda diğer hocalarla, velilerle işbirliği yapmaya çalışın.
Ø Talebelerinize her zaman değil, daha çok size danıştıkları zamanlarda yol göstermeyi tercih edin.
Ø Öğrencilerin bazı davranışlarına sinirlenmeniz normaldir. Ancak bunu belli etmemeye çalışmalısın. Eğer öğrencileriniz, sizi sinirlendirdiklerini anlarlarsa, bu oyunda sizi yendiklerini düşüneceklerdir.
Ø Hata bulmak konusunda çok fazla zaman harcamayın. Suçlamak geriye bakmaktır. Çözümler ise ileri gitmeyi gerektirir.
Ø Disiplinsiz davranışlar yapan öğrencilerinizi idareye bildirmekle tehdit etmeyin. Böyle bir yaklaşım sizi hem öğrencilerin hem de yöneticilerin gözünden düşürür.
Ø Disiplinsiz davranışlar gösteren bir öğrenciyi cezalandırmak ve itaate zorlamak yerine, disiplinin sağlanması konusunda bazı sorumluluklar vererek onu kazanabilirsiniz.
Ø Öğrencilerinizi özellikle arkadaşları önünde asla utandırmayın, uyarmayın ve kınamayın. Başka bir ifadeyle öğrencilerinizi gurup içinde övüp, yanında arkadaşları olmadığında eleştirmeyi tercih eden.
Ø Öğretim ve eğitimde “ af yasasını “ uygulayın. En iyi öğretmenler daha çok affeden , daha çok şans veren ve kesinlikle kin gütmeyendir.
Ø Kötü alışkanlıklarına sürekli olarak dikkat çekilen öğrencilerin bir süre sonra kendilerini düzeltmeye çalışacaklarını unutmayın ve bu konuda iyimser olun.
Ø Meydana gelen herhangi bir disiplinsizlik olayı nedeniyle bütün talebeleri cezalandırmaktan kaçının. Bu size ve dersinize karşı kin ve nefret duygularının oluşmasından başka bir işe yaramaz.
Ø Problemli olan öğrencilere yardım etmekten asla vazgeçmeyin.
Ø Talebelere dostça davranın ama, asla laubali olmayın.
Ø Talebelerinizle çalışın, şakalaşın, sohbet edin... Fakat sınırı aşmayın. Aranızda her zaman belirli bir mesafe kalsın. Onlarla çok yakın arkadaş olmanız gerekmez.
Ø Gerekirse talebelerinizle birlikte gülmekten çekinmeyin. Ancak bu gülmeler biraz kontrollü olsun.
Ø Sessiz bir sınıf tıpkı üretim yapılmayan bir fabrikaya benzer. Ancak ses elbette öğrenilen konuyla ilgili olmalıdır.başka bir ifadeyle, iyi gürültünün anlamı sevinçtir, sevincin anlamı ise öğrenmedir. Kötü gürültünün anlamı ise öğrenciler kontrolden çıkmış demektir.
Ø Öğrencilerinizin tüm davranışlarınızdan memnun olmayı beklemeyin ve bazı öğrencilerinizin yapabilecekleri en kolay işin “ suç işlemek “ olduğunu unutmayın.
Ø İyi öğrencilerinizin her alanda iyi olduğunu düşünmek kadar, kötü öğrencilerinizin her alanda kötü olduğunu düşünmek de hatadır.
Ø Öğrencilerinizin esasında daha başarılı olan öğrencilerinize farklı davranmayın, bunları diğerlerine örnek göstermek yerine, onları diğer öğrencilere ders anlatmaları için görevlendirebilirsiniz. Ancak bunu yaparken diğer öğrencilere “ –Arkadaşınız sizlerle bildiklerini paylaşacak “ şeklinde bir açıklama yapın.
Ø Her öğrenciyi sevmek zorunda değilsiniz. Ancak bunu öğrenciler bilmemeli.
Ø Öğrencileriniz çok fazla gürültü yaptığında ses tonunuzu arttırmayın. Onlarla o andaki gürültü seviyesin altında konuşmaya çalışın. Böylece gürültüyü daha kısa bir sürede kontrol edebilirsiniz.
Ø Başarısız olan bir öğrenciye ; ” Tembellik ediyorsun “, “ Çok çalışman gerek “ gibi sözler söylemek yerine ; “ senin gibi zeki bir öğrencinin bu notlardan daha iyi sini alacağına inanıyorum “ diyerek cesaretlendirme yoluna gidebilirsiniz.
Ø İyi bir dinleyici olun, böylece öğrencilerinize model olarak onlarında iyi birer dinleyici olmalarını sağlayabilirsiniz.
Ø Öğrencilerinizi birbirleriyle kıyaslamayın.
Ø Her öğrenciye adil davranmak, her öğrenciye aynı şekilde davranmak değildir.her öğrencinin size ihtiyacının seviyesinin ve türünün farklı olduğunu unutmayın.
Ø Öğrenciler dersin işlenmesinde yardımcı olduklarında veya derse katkıda bulunduklarında onlara, diğer öğrencilerin de duyabilecekleri bir ses tonuyla ve açık bir şekilde “ teşekkür “ etmeyi unutmayın.
Ø Öğretmenler “ otoriter öğretmen “ tipini bırakıp, “ lider öğretmen “ tipini benimsemelidir.
-ilginç faaliyetler,
-öğrencilere yardım etme,
-öğrencilere yol gösterme…
Ø Öğrencilerinize karşı sevecen ve hoşgörülü olun.
Ø Sınıfta en büyük problemi olan öğrencinin, size en çok ihtiyacı olan öğrenci olduğunu unutmayın.
“Hiç bir eğlence okumak kadar ucuz, hiçbir zevk de okumak kadar kalıcı olamaz.”
Ø Sınıfta fikirlerini rahatça sunulup tartışılmasını sağlayın, ama konuyu siz sonuçlandırın.
Ø Öğrencilerinizle tokalaşın ve onlara el sallayın. Elinizi omzuna atın ve ona yakın ve dost olduğunuzu hissettirin.
Ø Öğrencileriniz isterlerse onlara telefon numaranızı verebilirsiniz, onların telefon numaralarını da siz alabilesiniz.böylece öğrenci problemi olduğu zaman sizi arayabileceğinden emin olur.
Ø Öğrencilerinize sınıf listesini dağıtarak arkadaşlarının karşısına o arkadaşıyla ilgili en az bir olumlu sıfat yazmasını isteyin.daha sonra, topladığınız bu bilgileri bir araya getirin ve her öğrenci için, sınıftaki diğer arkadaşları tarafından uygun görülen, kendisiyle ilgili olumlu düşünceleri kapsayan listeler oluşturun ve bunları öğrencilerin kendilerine verin. Dolayısıyla öğrenciler arasında güçlü sevgi bağları oluşturabilirsiniz,öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini arttırabilirsiniz.
Ø Her öğrencinin olumlu bir yönünü belirleyerek ona iltifat edin. “ İbrahim saçlarını çok güzel kestirmiş “ , “ Ali gibi gülebilmeyi çok isterdim “ , “ Ahmet çok güzel soru sordu .“
Ø Sizden farklı düşünen öğrencilerinizin görüş ve düşüncelerine saygı duyun, fikrine katılmıyorsanız onlara; “ Bu konuda ben sizden farklı düşünüyorum “ diyebilirsiniz.
Ø Düzenli ve net olun. Tutarsız olmayın.
Ø Öğrencilerinizi olduğu gibi kabul edin. Olmalarını istediğiniz gibi değil…Herkes kendisidir.
Ø Her öğrenci, kendisini o sınıftaki en önemli olduğunu düşünür. Onlara düşüncelerini sorun. Eğer onların ne düşündüklerini önemserseniz, bu durumda kendilerine olan güvenleri artacak ve daha öğretici olmaya başlayacaklardır.
Ø “ Kesin şu gürültüyü yoksa dışarı atarım “ yerine: “Bu kadar gürültü olursa söylediklerinizi anlayamam…” gibi mesajlar daha etkili olacaktır.
Ø Öğrencilere; “ –Şöyle yap! “ , “-Böyle yapmalısın! “ gibi sözlerle emirler yerine; “ –Böyle yaparsak nasıl olur?” , “ –Böyle olmasa daha iyi olmaz mı? “ gibi sorular yöneltmeyi tercih edin.
Ø Arada sırada öğrencilerinizden herhangi bir iş için yardım isteyin. Böylece onların hem kendi kişiliklerine saygı duymalarını arttırabilir, hem de yardımlaşma duygularının gelişmesine yardım etmiş olursunuz.
Ø Öğrencilerinizden gerekirse özür dilemeyi bilin. Onlara herkesin hata yapabileceğini söyleyin. Onların sizinde bir “ insan ” olduğunuzu bilmesi gerekir.
Ø Öğrencilerinizle birlikte tartışın, ancak onların yerine karar vermeyin.
Ø Çocuklar, yetişkinler gibidir. Hatta bir çok konuda yetişkinlerden bile daha duyarlıdırlar. Sadece boyları yetişkinlerden daha kısadır.
Ø Bir öğrenci konuşurken onun gözlerine bakarsanız ona, “ –senin konuşman benim için gerçekten önemli “ mesajını vermiş olursunuz. Başka bir ifadeyle, kulaklarınızla olduğu kadar gözlerinizle de dinleyin.
Ø Öğrencilerinizin size açtıkları sırlarına asla ihanet etmeyin.
Ø Öğrencilerinizle asla alay etmeyin.
Ø Öğrencilerinizin her zaman iyi yönlerini görmeye çalışın. Çünkü iyi bir eğitimci hiçbir zaman tipik bir kötümser olamaz.
Ø Üretici olmayı alışkanlık haline getirin. Öğrencilerinizi de özellikle yeni bilgiler üretmeleri konusunda cesaretlendirin.
Ø Çaba gösteren öğrencilerinize “ Başarının, ona ulaşmaya karar verildiğinde kazanıldığını “ söyleyin.
Ø Öğrencinizin arada sırada kendilerini değerlendirmelerine izin verin.kendileriyle ilgili bir rapor hazırlayıp, kendilerine öz-eleştiri yapsınlar.
Ø Öğrencilerinize insanların birbirlerinden farklı olduklarını (görüş, yetenek, ekonomik seviye, cinsiyet vb.)fakat aynı zamanda birbirlerine çok benzediklerini (temel ihtiyaçları, duygular, ihtiyaçlar vb.)hatırlatın.
Ø Öğrencilerinizin sadece başarılarını değil, başarısızlıklarını da paylaşmayı bilin. Unutmayın ki başarısızlık bir durumdur,asla bir son değil…
Ø Öğrencilerinizle dedi kodu yapmayın ve söyledikleri her şeye inanmayın.
Ø Öğrencilerin eğitim-öğretimde ne öncelikli varlıklar olduğunu unutmayın. Eğitimciler, okul binaları, yurttaş , yöneticiler, memurlar, hizmetliler ve tüm eğitim-öğretim materyalleri onlar içindir.
Ø Öğrencilerinize öğretim yılının başında, derslerin girecek öğretmenlerini eski öğrencilerden duydukları bir takım olumsuz bilgilerle değerlendirmemeleri gerektiği, bu konuda önyargılı olmamalarını, öğretmenlerini gözledikten sonra kara vermelerinin daha doğru olacağını ve bunun onların başarısını da etkileyeceğini belirtin.
Ø “Hastayım dışarı çıkmak istiyorum…” diyen bir öğrencinizle tartışmayın ve ona hemen izin verin.
Ø Öğretim yılı başında fiziksel sınırlılıkları olan öğrencilerinizi tanımaya çalışın. Aileleriyle ve kendileri ile görüşün. Tahtayı okumakta kim zorluk çekiyor? Sizi duymakta kim zorluk çekiyor? vb. sorunlara cevap aramaya çalışın.
Ø Ağır bir hastalık veya bir kaza geçiren öğrencilerinize geçmiş olsun ziyaretlerine gidin.
Ø Anne, baba veya kardeşini kaybeden öğrencilerinizin evine başsağlığına gidin.onların acılarını paylaşın.
Ø Sabırlı olun, ama yanınızda bir aspirin bulundurun.
Ø Öğrencilerinize olumsuz sıfatlar yüklemeyin veya ima etmeyin. Çünkü olumsuz sıfatlar yüklediğiniz öğrenciler bir süre sonra bu sıfatlara uygun davranışlar göstermeye başlayabilirler.
-tembel öğrenci…
-düzensiz öğrenci…
Ø Bir eğitimci olarak sayısız kararlar vermek zorundasınız. Ancak bu kararları verirken kesinlikle değişmemesi gereken ölçü , “ Çocuklar için en iyisi nedir? “ olmalıdır.