5 Temmuz 2009 Pazar

Paintball Turnuvası







Sınavların bizi bunalttığı, ödevlerin ise saçları yoldurduğu bir hale geldik. Kafamın arkasında ağrılar hissetmeye başladım. Sınavları o kadar hissetmeye başladım ki rüyalarımda beni rahatsız ediyordu.
Bir taraftan firmalarla görüşmelerim, diğer bir taraftan finaller.. En sonunda Perşembe günü nihayete erdi sınavlar.. Ama o yorgunlukla sınavların bittiğine bile çok sevinemedik.
Gelelim asıl konumuz Paintball’a.. Sınavların bittiği ertesi gün Sarıyer – Kilyos’a 20 arkadaş – 4 araba Paintball oynamaya gittik. Biz grup olarak 5 kişi biraz geç kalıyorduk ki oyuna Şevket’in doğru içgüdüleriyle yanlış yola sapmadan tam zamanında oyun alanına vardık. Zaten millet acıkmış, bir şeyler atıştırıyordu. Daha önce görmediğim arkadaşlar da vardı aramızda. Bizim hemşo Hasan’ın kardeşi, Şevketi’in İsmek’ten arkadaşı...

Paintball gözetmeni gruplara ayrılmamızı söylemişti. Biz de kağıtlara 1 - 2 numaralarını yazdık. Tekler bir tarafa çiftler diğer gruba.. Uğur’a tek çıkmıştı ama benim gruptan olacam diye farkettirmeden kağıdını değiştirdi.  Aslında 20 kişi olacaktık sahada tabi Esra’yı da katarsak. Esra mazeret uydurmuş gelememişti. Biz 9 kişiydik. Diğer gruba göre hem kız sayısı azdı bizde, hem de cüsseli arkadaşlar vardı. Görünüşte oyunun galibi bizdik.
Sırasıyla kızlar ve erkekler mavi ve kırmızı kollu elbiselerimizi giydik. Ceplerimizde bulunan eşyaları sorumluya teslim ettik. Elbisesini giyen koruma ceketlerini giydi. Yüz maskelerini aldı. Maskeler göz, kulak, yüz, burnumuzu mermiye karşı koruyacaktı. Görevli arkadaş hepimize sırasıyla tabancalarımızı verdi. Kendisi bize nasıl atış yapılacağını gösterirken tabancadan çıkan ses beni korkutmadı diyemicem. Biraz ürkmüştüm aslında.. Herkes birbirine bakıyordu. Oyun oynayacağımız alana girdik.
Tahtalardan ve tekerleklerden yapılmış siperler vardı. Takımlar kendi taraflarında toplandılar. Hakem yerini aldığında herkes siperlere dağıldı. Bizim taktik belliydi. Sağ dizimdeki lifin zedelenmesi nedeniyle ben Burcu’yla beraber bizim taraftaki bayrağı korumakla görevliydim. İki arkadaş da sağ taraftan diğer taraftaki bayrağa hücum edeceklerdi. Bir arkadaşımız da kule’ye çıkıp, karşı tarafı oyalayacaktı. Heyecanla başladık oyuna. Aradan 10 dk geçmesine rağmen hala oyunda vurulmamıştım. İyi gidiyordu. Sağ taraftan giden Baba Lakaplı Mehmet, karşı tarafın bayrağını almış, sipere yatmıştı. Tabi siperin diğer tarafındaki rakibi farkedememişti. Aslında 5 mt yakından vurmak oyun kuralı dışındaydı. Ama o heyecanla rakip oyuncu, siperin üstünden Mehmet’in kafasına kurşunu sıkmıştı. Hakem bayrağı yerine getirtti. Mehmet de vurulduğu için ceza alıp tekrar baştan başlamak zorunda kaldı. Mehmet’in yanında onu koruyacak bir kişi olsaydı kaleyi almış olacaktık ama... 15 dk sonunda kaleleri değiştirdik. Yer hafif meyilli olduğu için bu defa biz üst taraftan alta doğru gelmeye çalışıyorduk. Üst taraftaki siperlerin arasından tüfeği sokup, karşı tarafa ateş atmak daha kolaydı bu tarafta. Bu bölümde rakip takım bizim bayrağı almıştı ne yazık ki. Bizim bayrak alınır da adam sağ kalır mı? Tüm ordu bayrağı alan rakibin üstüne kurşun yağdırdı. Aslında sonradan öğrendik bayrağı alan oyuncu bayrağı almaya giderken vurulmuş, hakemin görmemiş olmasından dolayı bayrağa gitmişti. Tabi artık gerisini siz düşünün. O kadar kişinin oyuncuya kurşun yağdırdığını. Bayrağı aldığına pişman olmuştur. Bu iki set rakip takımın vurulduğu halde oyundan çıkmaması üzerine onların galibiyetiyle sonuçlandı.
Son oyun kalmıştı. İstersek oyun stilini değiştirebilirdik ama bu oyun stiline alışmıştık hem de hoştu. Dinlenme kulesine geçerken tüfekleri güvenli moda aldık. Alimellah birimizin gözüne gelir, kör eder. Maskeler çıkardık, hava aldık biraz. Havanın sıcak olmasından dolayı maskelerin cam kısımları buharlaşıyor, oyun sırasında önünü zor görüyorsun. Oyunu rakip takım kazanmıştı ama son bölümde biz almalıydık oyunu. İyi bir strateji belirledik, rakibi darmadağan ettik son bölümde. Tabi onların yorulmuş olması da bizim işimizi kolaylaştırdı.

Hoş eğlenceli bir oyun oynadık üniversiteden arkadaşlarla. Hem dostluğumuzu pekiştirdik, hem de unutulmaz bir anı. Vaktiniz var ve takımınızda hazırsa Paintball oynamayı tavsiye ederim. Tekrar yeni yazılarda görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın.